Jineoloji ve Sağlık

Jeanne Achterberg’in Kadın Şifacılar kitabında ifade ettiği ‘‘İnsanoğlunun ortaya çıkışından hemen sonra dişi insan bilgelik ve gücün olağanüstü kaynağı sayılıyordu. Can verebilir; can kurtarabilirdi; dolayısıyla hasta bedenlerin ve amaçsız dolaşan ruhların şifacısıydı. Aynı zamanda sakatlayabilir, can alabilirdi; bu yüzden düşlere, hayallere, duyuların ötesindeki dünyaya açılan bir kapı olarak hizmet ederdi. Özellikle doğuran, yavrularını kendi bedeninden besleyen kadın, gizemli ve güçlüydü.’’ tespitlerindeki ‘‘dişi insanın bilgelik ve gücüne’’ inanır. Bu bilgeliğin batının pozitivist bakış açısıyla inkar edilişi, sonrasında da ürettiği değerleri Yunan mitolojisi üzerinden kendisine mal edişini kabul etmez. Sağlık biliminin sembollerinden tutalım, buluşlarına kadar her şeyin çıkışını batı dünyası yani Grek orijinli ele alışını eleştirir. Sağlık alanındaki ilk şifacı tanrıçaların, tanrıların, sağlık reçetelerinin, ilaçların, bitkilerle tedavinin, hekimliğin Ortadoğu’da başladığını ispatlayan arkeolojik verileri esas alır. Bu nedenle bugün Ortadoğu’da özellikle toplum kırımın en fazla yaşandığı sağlık alanını; Ortadoğu bilgeliğini ve kaynaklarını inceleyerek yeniden şifa veren ellere dönüştürmek için mücadele eder.

Toplumsal tarih boyunca insanlara çıkarsızca şifa götürmüş tüm insanların emeklerini derlemeye çalışır jineoloji. Bakış açısını özümseyecek şifacıları yetiştirecek sağlık akademilerini örgütlemeyi hedefler. Tıp fakültesi mezunları kadar şifacı kadın ve erkeklerin de eğitim verebileceği bir eğitim anlayışını geliştirir.