Jineoloji ve Demografya

Evrendeki her canlıda üreme ve çoğalma kendi özgünlüğü temelinde anlama ve etik-estetiğe sahiptir. İçgüdüsel ya da belli düzeyde zeka yoluyla olması özü değiştirmez. Çeşitlenerek ve sürekli çoğalmak yaşamın esrarengiz sırlı olaylarından biridir. Evrenin dile gelme biçimleri içinde en çok heyecan verendir. Ancak yüzlerce yıl boyunca vahşi deyip küçümsediğimiz doğanın, çoğalmak için üremenin periyotlarını yaratarak sınır koyma zekası vardır. Günümüz insanının aksine doğaya büyük bir sevgi ve kutsallıkla yaklaşan, kendisini onun çocuğu gören doğal toplum insanlarında da.

Maalesef bu toplum karakteri beş bin yıl önce bozulmaya başladı. Soyu sürdürecek ve aslında iktidarı devralacak bir erkek çocuk saplantısı hanedan kültürünün vazgeçilmez prensibi, çekirdeği haline getirildi. Cinsellik tüm etik-estetik anlamlarından soyunarak bir soy sürdürme güdüsüne bağlandı.

Demografya konusunda stratejik gördüğümüz nokta, analık hukukunun hakim olduğu dönemlerdeki ilkeyi canlandırmak. Bu beden benim, bu bedende ikinci bir canı ne zaman, nerede ve ne için taşıyacağıma ve dünyaya getireceğime ben karar veririm! temel ilkedir. Bu, dünyanın kaderini değiştirecek bir ilkedir.

Diğer temel bir ilke tüm toplumda, soy sürdürmenin fiziksel bir olaydan çok felsefi bir yanı olduğu zihniyetini geliştirmektir. Günümüzdeki çocuklar kimin spermiyle döllenmiş olursa olsun, hangi ana karnında dokuz ay büyümüş olursa olsun bu çağın nihilizminin, liberalizminin, köksüzlüğünün ve vahşetinin çocukları olma tehlikesi ile her an karşı karşıya.

Demografya alanında jineolojinin esas alacağı temel ilkelerinden biri de Malthusçu nüfus anlayışı analiz edip topluma anlatmak ve bunun karşısında ideolojik, örgütlü toplumsal bir mücadeleyi yükseltmektir. Buna karşıt bir alternatif demografya anlayışını geliştiren hareket ve bireylerle ortak eylem ve çalışmalar düzenlemektir.

Jineoloji, sağlıklı bir soy sürdürme anlayışının dayanacağı ilkeleri; kadınlar ve çocuklar açısından gözeterek belirler. Bunun için araştırma-inceleme- toplumdan somut veriler toplayacak anketler geliştirme, bu verileri analiz edip sosyolojik değeri olan tezler geliştirme ve bu yolla demografya biliminin geri kalıplarını yıkıp yeni bir zihniyetle ele alınmasını sağlama; jineolojinin demografya yaklaşımının esasları olacaktır.

Demografya da jineolojinin diğer alanları gibi birbiri ile ilişki içinde ele alınır. Yanlış soy sürdürme felsefesinin ve bunun sonuçlarının ekonomiyle, ekolojiyle, tüm toplumsal dokularla, sağlık ve eğitim alanlarıyla, politika ile çok sıkı bağı var. Demografya bu bilimlerle beslenir, bu bilimlere veriler aktararak besler.